Karadeniz eşsiz doğası ve kültürel özellikleri ile dünya çapında pek çok turistin uğrak yerleri arasında bulunmaktadır. Bu bölge ünlü pek çok doğal güzelliğin yanı sıra yapılan yeni projeler ile dünya üzerinde mutlaka görülmesi ve gezilmesi gereken yerleri barındırmaktadır.  Karadeniz’in incisi konumunda yer alan Trabzon ise bu bölgenin en gelişmiş ve tarihi bakımdan en çok güzellikleri barındıran yer olarak bilinmektedir. Bugün dünyanın büyük hayranlık ile izlediği Trabzon doğal güzellikleri ile herkesi büyülü bir atmosferin içine çekmektedir.

Doğanın eşsiz büyüsünden kopup gelmiş güzellikleri yerinde görmek ve tılsımlı bir seyahat geçirmek için Trabzon’un gezilecek yerlerini araştırmaya başlayabilir ve araştırmalarınızın sonuçlarına göre mükemmel bir Trabzon turu ayarlayabilirsiniz. Başınızı ne yana çevirseniz eşsiz doğa manzaralarını göreceğiniz ve mükemmel bir atmosferin içinde olacağınız Trabzon herkesin hayatında bir kere dâhi olsa mutlaka gitmesi gereken yerler arasında yer alır.

Dört mevsim bol yağış alan bu ilimiz, yeşilliği ile ünlü olmakla beraber şehre yapılan yeni yatırımlar ile büyük kalkınmalara da ev sahipliği yapmaktadır. Eşsiz sofra kültürü ile karşılaşacağınız bu yerde özellikle kahvaltılar bir şölen havasında yapılmaktadır. Köklü geçmişine enfes mutfak kültürünü ekleyen bu şehirde geçireceğiniz eşsiz anları fotoğraf kareleri ile ölümsüzleştirmeyi ihmal etmemelisiniz.

Fındığın başkenti olan bu memlekette, çay ve yaş sebzeler de oldukça önemlidir. Bereketli toprakların insan elinde damak çatlatan lezzetlere dönüştüğüne şahit olacağınız bu yer ömür boyu unutulmaz anların yaşanmasını sağlayacaktır.

Trabzon turunuzu mükemmellik katacak bir rota ile işe başlayabilirsiniz. Trabzon’da gezilecek yerler hakkında yapacağınız küçük bir araştırma sizlerin rotanızı çizmeniz için yön haritası olacaktır.

Trabzon Kalesi

Şehrin sembolü halini almış bir yapı olan Trabzon Kalesi, şehre kuş bakışı bir seyir yapmanız için eşsiz imkânlar sunmaktadır. Şehir merkezinde bulunan bu yapının inşa edildiği tarih milattan sonraki zamanlara denk gelmektedir.

Evliya Çelebi’nin bu kale hakkında oldukça fazla sözü bulunmaktadır. Zamanın büyüklerinden olan Evliya Çelebi bu yapıyı tanıtırken eşsiz güzelliklerini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Zamana meydan okuyan bu yapının surları bugün bile hala zamana meydan okumaktadır.

Zamanında şehrin koruyuculuğunu üstlenmiş bu yapı, bugün de turistler için eşsiz vakit geçirme yerleri arasında bulunmaktadır. Trabzon’a gelen hemen hemen herkesin uğramadan gitmediği bu yapı geçmiş ve geleceği birbirine bağlayan eşsiz tarihi eserler arasında yer alır.

Denizi ve şehri birbirine bağlayan bu kale üç bölümden oluşmaktadır. Yukarı, orta ve aşağı bölüm olarak ayrılmış bu yapının her bölümü olağanüstü güzelliklere sahiptir.

Boztepe

Şehre en yukarıdan bakmak isteyenlerin heyecanla çıktıkları bu yer şehrin tüm güzelliği ile önünüze serilmesini sağlayan bir yer olarak karşımıza çıkmaktadır. Huzur dolu atmosferi ve şirin yemek yeme yerleri ile Trabzon turunuza hayat katacak bir yer olduğunu söylemek doğru olacaktır.

Güneşin doğuşunu ve batışını keyifle izleyebileceğiniz bu yer muhteşem ışık gösterilerini izlemek isteyenlerin uğrak yerleri arasında bulunmaktadır. Trabzon şehir merkezi ile arasında sadece 3 km olan bu yer eşsiz bir gün geçirmek isteyenlerin mutlaka uğraması gereken yerler arasında yer almaktadır.

Karadeniz’in hırçın sesini duyabileceğiniz aynı zamanda enfes bir manzaranın keyfini çıkarabileceğiniz bu yer dünya üzerinde huzuru bulabileceğiniz nadide yerler arasında yer almaktadır. Semaverde çay keyfi yapmak isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat olacak Boztepe gezisi hayat boyu unutamayacağınız anların yaşanmasını sağlayacaktır.

Enfes Karadeniz mutfağının örneklerini görebileceğiniz bu yerde muhteşem kahvaltı sofralarının lezzetini çıkarırken, ruhunuzun ve bedeninizin dinlendiğini hissedeceksiniz.

Ayasofya Müzesi

Yaz aylarında ve kış aylarında farklı açılış kapanış saatlerini uygulayan bu müze Trabzon geziniz için farklı bir mola yeri olacaktır. Girişlerin tamamen ücretsiz olduğu bu Ayasofya Müzesi ziyaretçilerini ağırlamaktan büyük gurur duymaktadır.

Ayasofya Kilisesi olarak da bilinen bu müze, 1250-1260 seneleri arasında yapılmıştır. Kral I. Manuel tarafından yaptırılmış bu yapı bugün çok sayıda turistin ziyareti ile şehre kültürel değer katmaya devam etmektedir.

Kelime anlamı olarak “ Kutsal Bilgelik “ anlamı taşıyan bu yer genç Bizans mimarisinin en iyi örnekleri arasında yer almaktadır. Rengarenk mermerler kullanılarak yapılan bu yapının en dikkat çekici tarafı güney cephesidir. Yer mozaiklerinin büyük bir ustalık ile kullanıldığı bu yapı bugün modern mimarinin bile büyük hayranlık ile baktığı yapılar arasında yer alır.

Sümela Manastırı

Trabzon denildiğinde akla ilk gelen yerler arasında bulunan Sümela Manastırı adeta şehrin sembolü olmuştur. Trabzon Maçka’da bulunan bu manastır, Türkiye sınırları içerisindeki bulunan en eski yapılardan birisi olarak bilinmektedir. İnşa edildiği tarih 365-395 yılları olduğu bilinen bu yapı bugüne kadar oldukça fazla turistin eşsiz fotoğraf karelerinde yer verdiği bir kültürel değer olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu manastır hakkında pek çok efsane olduğu bilinmektedir. Ancak en çok anlatılan efsaneye göre, Atinalı iki rahibin aynı gecede birbirinin aynısı rüyaları görmesi üzerine inşa ettikleri bilinen bu yapı, bu iki rahibin de rüyalarında Hz. Yusuf ve Hz. Meryem’in bu manastırı inşa etmelerini söylemesi üzerine ortaya çıkarılmıştır.

Hristiyanlar için kutsal bir mekân olarak tasvir edilen bu yere giriş ücreti ödeyerek girmek mümkün. İçerisinde dini sembollerin ve muazzam bir akustik havanın bulunması burayı gezenlerin içlerinin huzurla dolmasını sağlamaktadır.

Maçka sınırları içerisinde bulunan bu yere özel aracınız ile kolaylıkla gidebileceğiniz gibi şehir merkezinden kalkan toplu taşıma araçlarıyla da bu manastıra ulaşabilirsiniz. Halk arasında Meryem Ana olarak da bilinmekte olan bu eşsiz yer Trabzon turunuzda unutulmaz bir yer tutacaktır.

Altındere Vadisi Milli Parkı

4468 hektarlık bir alana yayılmış olan Altındere Vadisi Milli Parkı, Sümela Manastırı’nı da içerisinde barındırmaktadır. Sümela Manastırı’nı ziyarete gelenlerin bu vadiyi baştan aşağı gezmeleri hayatlarında bir daha başka hiçbir yerde göremeyecekleri eşsiz doğal güzellikleri görmelerinde büyük önem taşımaktadır.

Trekking ve kamp alanlarının bu bölgeye can verdiğini unutmamalısınız. Trekking tutkunları için özel olarak hazırlanmış parkurlarda bu eşsiz deneyimi yaşama şansı yakalayabilirsiniz. Kaya tırmanışı yapmak için enfes bir ortam olan Altındere Vadisi Milli Parkı, piknik alanları sayesinde huzur dolu anlar yaşamanıza fırsat sunacaktır.

Çok sayıda kuş türüne ev sahipliği yapan bu parkta birbirinden değişik kuş türlerini görme ihtimaliniz de bulunmaktadır. Girişler için az miktarlarda ücret ödemeniz gerekeceği için hazırlıklı gelmenizde fayda bulunmaktadır.

Vazelon Manastırı

Milattan sonra 270-317 senelerinde inşa edildiğini düşünülen bu manastır, İncil’de yer alan Vaftizci Yahya Peygambere adanmıştır. Tarihteki ilk adı Zouvalo ve Vazelonas olan bu manastır Trabzon’un eşsiz güzellikleri arasında yer almaktadır. Harika doğasının yanı sıra sahip olduğu yüksek kültürel öğelerin de zenginliği ile Trabzon dünya üzerindeki ayrıcalıklı yerler arasında bulunmaktadır.

Şehir merkezinden biraz uzak olan bu yapıya gitmek için şehir merkezinden 40 km güneye gitmek gerekmektedir. Toplamda 4 ayrı kattan oluşan bu yapıyı gezmek için ayaklarınızın epey iş görmesi gerekecektir. Dini tasvirlerin yer aldığı bu yapı Kıyamet Günü ve Cennet ve Cehennem tasvirleri ile görenleri kendisine hayran bıraktırmaktadır.

Maçka-Gümüşhane yolu üzerinde rastlayacağınız bu eşsiz yapı, Trabzon keşfinizin manevi değerli bir durağı olacaktır.

Uzungöl

Türkiye’deki en bilindik turistik yerlerden birisi olan Uzungöl eşsiz atmosferi ve mükemmel doğası ile sizleri kendisine hayran bırakmaya hazır. Trabzon’un ekonomik turizm merkezi halini almış olan bölge, çok sayıda turiste hizmet ettiği için şehrin ekonomisi üzerinde de önemli bir yere sahiptir. Gölün hemen yanında bulunan Şerah Köyü burayı keşfe gelmiş kişilerin mutlaka görmesi ve gezmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır.

Uzungöl’ü keyifle gezmek için bir gününüzü bu bölgeye ayırmanız gerekmektedir. 2004 senesinde Özel Çevre olarak ilan edilmesinin ardından bu bölgenin korunması konusunda çok daha hassas kurallar kullanılmaya başlanmıştır. Deniz seviyesinden 1100 metre yükseklikte bulunan bu göl eşsiz doğa güzellikleri ve mükemmel atmosferi ile görenleri kendisine hayran bırakmaktadır.

Yıl boyu yoğun bir şekilde yağış alan bu bölgede gezintiye çıkarken yağmura yakalanma ihtimalinize karşı tedbirli olmalısınız. Sarp kayalıklar arasından akıp gelen şelâlelerin çıkardığı huzur dolu sesler arasında çaylarınızı içerken içinize saran huzur ile tüm streslerinizden arınacaksınız.

Yıl içerisinde en yoğun zamanını nisan ve mayıs aylarında yaşayan bu bölge Doğu Ladini ağaçlarının yüksek oksijenli havası ile mükemmel anlar yaşamanızı sağlayacaktır. Bisiklet turu yapabileceğiniz bu bölge yürüyerek de gezilebilir.

Peristera Manastırı

Bir diğer adı Hızır İlyas Manastırı olan bu manastır, Sümela ve Vazelon Manastırlarından sonra bölgedeki en mükemmel yapılar arasında yer almaktadır. 8. Yüzyılın sonlarına doğru inşası tamamlanan bu yapı nefes kesen manzarası ile gelenlerin büyülenmesini sağlayan bir yerdir.

Doğa yürüyüşü tutkunlarının büyü ilgi gösterdiği bu yapı, eşsiz manevi atmosferi sayesinde de inanç turizmi açısından da büyük önem taşımaktadır. Jeep ve safari turlarının yoğun olarak yapıldığı bu bölgede araç kiralama olanaklarından da yararlanabilirsiniz. Peristera Manastırı bölgenin sahip olduğu manevi değerlerin keşif noktalarından birisi olarak görülmektedir.

Kızlar Manastırı(Panagia Theoskepastos)

Boztepe yamaçlarında eşsiz ihtişamı ile misafirlerini bekleyen bu yapı, 19. Yüzyıla kadar pek çok kez restore edilmiştir. Manastır içerisinde III. Alexios ve onun karısı Thedora ve annesinin portrelerini görmek mümkün olacaktır. Bu doyumsuz anları fotoğraf karelerine sığdırmak ve daha sonra buraları görmemiş kişilerle paylaşmak burayı gezerken yaşadığınız heyecanı tekrar tekrar yaşamanızı sağlayacaktır.

Çal Mağarası

Dünyanın en uzun ikinci mağarası olma şansına sahip Çal Mağarası 8 km olan uzunluğu ile görenleri hayrete düşürmektedir. Trabzon şehir merkezine uzaklığı araba ile bir saat olan bu yerin girişinde ücret ödemeniz istenmektedir. Mağara yakınlarında bulunan konaklama merkezlerinde konaklama yapabilir ve bu eşsiz doğanın huzurunu doyasıya yaşabilirsiniz.

İçerisinde çok sayıda sarkıt ve dikit bulunan bu mağara eşsiz güzelliği ile doğa severlerin hayatına katacağı eşsiz güzelliklerin yaşanmasını sağlıyor. Mağara içerisinde oksijen oranlarının değişiklik gösterebileceğini unutmamalısınız. Dikkatli bir biçimde eşsiz keyifler alacağınız bu mağara Trabzon gezinizden arkaya kalan en güzel tecrübeler arasında yer alacaktır.

Atatürk Köşkü Müzesi

Konstantin Kabayanitis’in yazlık olarak kullandığı Batı Rönesans mimarisinin izlerini taşımakta olan bu yapı 19. Yüzyıl başlarında yapılmıştır. Soğuksu sırtlarında yapılan bu yapı Trabzon şehir merkezinin 7 km güneybatısında yer almaktadır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1937 yılında burada konakladığı ve burada geçirdiği zaman diliminde tüm mal varlığını devlet hazinesine bağışladığı bilinenler arasında yer almaktadır.

Girişlerin ücrete tabi olduğu bu köşkte, çalışma odaları, dinlenme odaları, lavabolar ve balkonlar bulunmaktadır.

Zağnos Vadisi Parkı

Göz alabildiğine geniş ve yeşil bir mekân olan Zağnos Vadisi Parkı, şehrin tam ortasında yani şehrin kalbinde bir yerde bulunmaktadır. Trabzon’da yeşil alanların sadece yaylalarla sınırlı olmadığının bir kanıtı olarak karşımızda duran bu yapı, kentsel dönüşüm çalışmalarının oluşturduğu eşsiz güzellikler arasında yer almaktadır.

Parkın çevresinde ve içerisinde yeme-içme mekânlarının vermiş olduğu hizmetlerden yararlanabilirsiniz. Bu sayede açlığınızı gidebilir veya eşsiz Karadeniz çayının mükemmel lezzeti eşliğinde yorgunluk atabilirsiniz.

Piknik yapmak için de mükemmel bir yer seçimi olacak bu yer, yürüyüş için de oldukça güzel bir alternatif olabilir.

Gülbahar Hatun Camii ( Büyük İmaret Hatuniye Camii)

Dini sembollerin ve dini yapıların oldukça fazla görüldüğü Trabzon’da Gülbahar Hatun Camii önemli bir durak olarak görülmelidir. Şehrin en eskilerinden olan bu yapı, 1514 yılları civarında yapılmıştır. İşçiliği ile göz dolduran bu cami Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırılmıştır. Göz kamaştıran ihtişamı ile görenlerin hayran olmasını sağlayan bir mihraba sahip olan yapıda mermer işliğinin muazzam izlerini görmek mümkün.

Bedesten

Kelime anlamışla kumaş ve çeşitli kıymetli eşyaların satıldığı yer olarak bilinen bedestenlerin yapımı 13. Yüzyıla dayanmaktadır. Bu yapılar ticaretin yapıldığı yerler olarak bilinen en eski yapılardır. Trabzon şehir merkezinde bulunan Bedesten Çarşı kapalı çarşı mimarisinin göz alıcı örnekleri arasında yer alır.

Kare planlarla yapılmış olan çarşı 28 cm olan taşlardan örülmüştür. Toplamda 48 odaya sahip bu yer, konaklama olanakları ile de turistlerin dikkatlerini çekmektedir.

Yöreye ait hediyelik eşyaların satıldığı dükkanların bulunduğu bu yer ticari açıdan da büyük bir öneme sahiptir. Trabzon mutfağına özgü birbirinden güzel lezzetleri de bulabileceğiniz bu yerden yolculuğunuzun sonunda sevdiklerinize hediyeler almış olarak ayrılabilirsiniz.

Santa Maria Kilisesi

Bir Katolik kilisesi olan Santa Maria Kilisesi Merkez Kemerkaya Mahallesi içerisinde yer almaktadır. Sultan Abdülmecit döneminde yapılmış bu yapı, dini mekânları ziyaret etmekten hoşlananlar için mükemmel bir alternatif olacaktır.

Barok tarzı bir mimariyi gördüğümüz bu yer Hristiyanların kutsal mabetleri arasında yer almaktadır. Vatikan’a bağlı olarak hizmet vermekte olan bu kilise dikdörtgen planlı bir mimarinin yansıtılması ile ortaya çıkmıştır.

Hamsiköy

Ülke üzerindeki en iyi sütlacın yapıldığı yer olarak bilinen Hamsiköy Trabzon turunuzda bir gününüzü ayırmanız gereken eşsiz güzelliklerin olduğu muhteşem bir yerdir. Maçka- Gümüşhane yolu üzerinde bulunan bu yerde konaklamak için merkezler de bulunmaktadır.

Mis gibi havası ve eşsiz doğası ile şehir hayatının tüm streslerini sizlere unutturacak olan bu yere gelip fırında sütlaç yemek büyük bir ayrıcalık olarak görülebilir.

Akçaabat

Dünyaca ünlü Akçaabat Köfte’nin kokusunu tüm dünyaya yaydığı yer olarak bilinen Akçaabat merkezin 13 km batısında yer almaktadır. Bu bölgeyi gezmek için en uygun zaman dilimi temmuz ve ağustos olarak bilinmektedir.

Ünlü otellerin yer aldığı bölge yoğun turist potansiyeline sahiptir. Birbirinden güzel etkinliklerin yapıldığı bu yer kafa dinlemek ve kendisiyle vakit geçirmek isteyenler için enfes bir huzur duracağı olacaktır.

Yaylalar

Ve tabiî ki Trabzon’un gezilecek yerleri arasında bulunan eşsiz doğal güzelliklere sahip yaylalar.

Sis Dağı Yaylası ve Sultan Murat Yaylası bölgenin en bilindik ve en güzel yaylaları arasında bulunmaktadır. Yerin gökle birleştiği sis bulutlarının üzerinden dünyayı gözlemlemek isteyenlerin ve ciğerlerini bol oksijenle doldurmak isteyenlerin mutlaka gitmesini önerdiğimiz bu yaylalar enfes doğa manzaralarını kaydetmeniz için sizleri bekliyor. Yaylara çıkarken üzerinize giymek için ekstra bir şeyler almayı ihmal etmemelisiniz. Yaylalar yüksek rakımları nedeniyle soğuk havaya sahip bölgeler olarak bilinirler. Gezileriniz sırasında hastalanmamak için bu hava değişimlerine dikkat etmelisiniz.